28 Kasım 2017 Salı

Mirabel kardeşlerin Şiddete karşı mücadelesi...

         
             Şiddetin Farkındamısın?


Kadına yönelik şiddete karşı Uluslararası mücadele günü ilan edilen 25 kasım 1960'da mirabel kardeşler,kadınların devlet ve erkek şiddetine karşı mücadelerinde sembol isim olmuşlardır.
Dominik Cumhuriyet'indeki diktatörlüğün yıkılmasında büyük rol oynayan , bedelini hayatları ile ödeyen 3 kız kardeş...
Trujillo ve rejimine karşı koyan hreketlerden biri de dantestina adlı hareketti 
Mirabel kardeşlerin Demokrasi ve insan hakları talepleri,trujillo tarafından pek çok kez hapse girmelerine neden olmuştur.
Trujillo"Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve mirabel kardeşlerdir"konuşmasından tam 23 gün sonra 25 kasım 1960'da Mirabel kardeşlerin arabasını yolda durduran Trujillo yandaşları arabadan indirdikleri kardeşlere önce tecavüz ettiler sonrada öldürdüler.
Kardeşlerin ölümünden sonra ülkede ayaklanmalar daha çok arttı.
Kardeşlerin mücadelesi ve uğradıkları şiddetten dolayı 25 kasım günü,Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kadına yönelik şiddete  karşı  Uluslararası bir mücadele günü ilan edildi.
BM örgütü Kimseyi geride bırakmayız sloganı ile kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti bitireceğiz açıklamında bulundu.
Bu aynı zamanda bir farkındalık yaratma mücadelesidir.
Dünya'da her üç kadından biri fiziksel yada cinsel şiddete maruz kalıyor.Hemde çoğu partnerleri tarafından ,anlaşıldığı gibi şiddet en sevdikleri insan tarafından yapılıyor büyük bir çoğunluğu...
Unutma şiddet varsa ,sevgi yoktur.
Şiddet sadece fiziksel değil psikolojik,ekonomik,cinsel ve sosyal şiddetide içerir.Çevrenizde,ailenizde,ilişkinizde şiddetin her hangi bir türüne uğruyorsan ,sessiz kalma oradan çıkmak sizin elinizde unutma bu güce sahipsin.Toplumsal cinsiyet rollerin eseri olan"Kadın gibi davran","Adam gibi ol","kadın dediğin böyle oturmaz",gibi cinsiyetçi söylemlere sessiz kalma yapma yapdırma.
Kimsenin egemen olmadığı ve ötekileştirilmediği ilişkiler kurmanın yollarını düşünüp konuşup yaygınlaştır.

Cinsel şiddet sustukça artar.Sevgi var baskı yok.
Bu mücadelenin bir rengi var.Turuncu

Mücadele için ne yapabilirsin?
  • Turuncu renkli giyin sen giyersen seni sevenlerde giyer, bunu sosyal ortamda paylaş
  • 25 kasım 10 aralık günleri arasında binanı ,dükkanını,ofisini turuncu ışık tak,turuncu balon ,turuncu kurdela,turuncu ne bulduysan onunla süsle şehrin turuncu renge bürünsün.
  • Turuncu renk giyin,fular tak,aksesuar tak 
  • Şiddete karşı düzenlenen seminerlere,panel ve söyleşilere katıl bilgini ve farkındalığını arttır.
Nasıl çözüm buluruz.
  • Mücadeeleye önce kendinde başla
  • Sonra çevrenden erkek kardeşine ,oğluna kuzenine,erkek arkadaşına kadına saygı duymayı birşeyi istemiyorsa zorlamamayı ve onu aşağılamamayı öğret
  • Erken yaştan itibaren ilişki kurallarının ,beden sınırları ile ilgili iletişim planı oluştur.
Kimseyi geride bırakma.
              Cinsel şiddete sessiz kalmakta suçtur.
Sessizlik öldürür çürütür insanlığımızı.sende ses ver...



Uyku eğitimi

           


                         Uyku Eğitimi

          Uyku eğitimi vermek isteyen anneler için piyasaya yeni çıkan bir kitap önermek istiyorum.Yeni doğan bebeğinize strese girmeden ,bebeğinizi ağlatmadan sevgi ile uyku eğitimi vermeniz için.
Uyku eğitimi vermeden önce mutlaka bir okuyun derim.

Sevgi ile kalın...

22 Kasım 2017 Çarşamba

Çanakkale ve Eskrim

                           
                   
          Çanakkale ve
                                    Eskrim...




Eskrim nedir?
Eskrim kılıç kullanma sanatıdır. Gücün ve onurun sporu olarak bilinen eskrimin daha teknik tanımını yaparsak , eskrim batıcı ve kesici olmayan malzeme ile yapılan savunma ve saldırı sporudur.
Kendi içerisinde 3 branşa ayrılır;  flöre, epe  ve kılıç


Eskrim sözcüğünün kökeni , Germen dilinde ‘’korunmak,  savunmak’’ anlamında kullanılan skerman sözcüğünden gelmektedir. Kılıç kullanmak ve öğretimi milattan öncelere dayanmaktadır. Homeros İlyada’sında M:Ö 1000 yılında bayram ve şenliklerde kılıç ile gösteriler yapıldığını anlatmaktadır. Eskrim tekniği ilk olarak İspanya’da başladı, İtalya’da geliştikten sonra, 1876 yılından itibaren olimpiyat oyunlarında yerini aldı. Eskrimin her spor dalında olduğu gibi özel giysileri vardır. Başı korumak için tel kafesten bir maske, vücudu koruyan yelek, sağlam yapıda ceket ve kılıcı kavramaya yardımcı eldiven kullanılır.

Eskrim sporunun faydaları nelerdir?

Eskrim bireylerin hem fizyolojik hem de psikolojik özelliklerine olumlu katkılar sağlar,
Bir eskrimci dayanıklılığa, sürate, güce, patlayıcı kuvvete, esnekliğe ve dengeye ihtiyaç duyar.
Bu fiziksel özelliklerin yanında eskrim;  özgüven, konsantrasyon, çabuk karar verme ve strateji oluşturma becerisi kazandırır.
Eskrim çocuğuma ne kazandıracak?
Analitik zeka; eskirim alternatif çözüm yolları bulmaya zorlamasından dolayı, analitik bir zeka yapısı kazandırır.
Konsantrasyon ve dikkat; eskrim çocuklara dikkatli olmayı öğretir ve onların karar verme yeteneklerini geliştirir.
Hız ve çeviklik; çabuk karar verme ve strateji oluşturma becerisi kazandırır.
Eskrim el/göz koordinasyonunun sağlamasında çok önemli bir araç olarak motor gelişimini artırır.
Centilmenlik;  eskrim asaletin sporu olarak bilinir, kaybettiğinizde dahi rakibinizin elini sıktığınız bir spordur.
Kendine güven; bireyin kendini ispatlayacağı bir ortam yaratır. Bedensel terbiye, dik duruş, manevi doygunluk gibi faydaları ile özgüveni geliştirir.
Sosyal iletişim yetenekleri ; eskrim bireysel bir spor olmasına karşın takım  olmanın önemi  sıkça vurgulanarak sosyal yetileri hızla geliştirir.
Fit ve atletik bir vücut; eskrim çocuğunuzu formda tutar.
Eskirime  başlama yaşı nedir?

İdeal başlama yaşı 7-8 yaşlarıdır. 8 yaşından itibaren müsabakalara katılabilirler. Spor karşılaşmaları Eskrim Federasyonu’nun öncülüğünde gerçekleştirilmektedir.
Günümüzde çocuklarımızın kendilerini geliştirebilmeleri, enerjilerini çok daha iyi bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri için spor yapmaya ihtiyaçları var.

Her çocuğun kendi özelliklerine göre farklı bir spor dalı ile uğraşması gerekir. Şehrimizin futbol, basketbol, tenis, okçuluk, yüzme, yelken v.b  gibi çeşitli spor branşlarında başarıları var. Voleybol, okçuluk ve  yelken dallarında üst düzey başarılar elde edilmiş,  Çanakkale hem yurt içinde hem de yurtdışında çok iyi bir şekilde temsil edilmiştir. Tüm sporcularımızın başarılarını kutlar, başarılarının devamını dilerim. Yolları açık, madalyaları bol olsun.

Eskrim sporunu neden  yazdım?

Eskirim sporu ile ilgilenen, kendi çabası ile madalya kazanan birini tanıdım, çok başarılı ve yetenekli. Sesini duyurmak için söz verdim. Aynı zamanda eskrim sporunu yapmak isteyen çok fazla genç olduğunu da fark ettim. 2014 Yılı Türkiye Eskrim Şampiyonası’na ev sahipliği yapmış Çanakkale, neden 2018 Troia Yılı’na özel bir Troia Turnuvası düzenlenmesin?

Çanakkale’de, 2018 Troia  yılına özel bir Troia turnuvası  düzenlenmesi, ulusal ve uluslar arası medyada  Çanakkale’nin adını tüm dünyaya duyurmak için önemli bir fırsattır.
   

14 Kasım 2017 Salı

Sonbarın sendromunu hafifletin

   

                 
Sonbahar sendromunu kaldırın.


           

Sizde sabah uyandığınızda beliniz sırtınız mı ağrıyor.Kendinizi yorgun ve bıkkın hissediyorsanız.Benim yapmaktan hoşlandığım ve beni rahatlatan reçete sizlere gelsin.


  • Gece uyumadan önce sizi mutlu eden şeyleri hayal edin
  • Sabahları Aşkla uyanın
  • Günde 5 öğün gülümseyin, kim neder diye düşünmeden.
  • Her gün dışarı çıkın ve toprağın kokusunu içinize çekin.
  • Yağmur yağdığında sadece izleme ,bırak damlalar yüzünü ıslatsın.
  • Günde 2 kez yaprakların dansını izle,müziklerine eşlik et.
  • Hergün sevdiklerini kucakla sevdiğini söylemekten utanma ,sarıl sarmala ki oksitosin(mutluluk) hormonu salgıla.


Çanakkale 2018 Troia yılı oldu...

                                            
                                  2018  Troia Yılı oldu.
           
  5000 yıl önce kurulan Troia antik kenti çeşitli uygarlıklar tarafından beslenip günümüze kadar ulaşmıştır. Coğrafi olarak Asya -Avrupa kıtaları ve iki deniz arasındaki stratejik  konumu sayesinde binlerce kez  yerleşim görmüş ve bu nedenle pek çok yıkım ve savaşa maruz kalmıştır.
Troia konumu itibari ile   ticaret yollarının da buluştuğu önemli bir noktadadır.
Güzelliği ile göz kamaştıran ve uğruna savaşlar çıkan Helen.


 Anadolulu ozan olan Homeros ‘’İlyada’’sında Truva  savaşını ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Truva savaşı ise kısaca şöyle ortaya çıkmıştır; Tanrı  Zeus ile Leda’nın kızı Helena evlenecek yaşa gelince Akhaların önde gelenleri Tündareos’un sarayına giderler.
Burada Menelaos’un   Helen’in kocası olmasına karar verilir. Truva Kralı Prens Paris’in Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırması sonucunda Yunanlıların (Akaların) Anadolu’daki Truva kentine saldırmasını konu alan savaştır.
İlyada, on yıl süren savaşın son bir aylık dönemini en ince ayrıntılarına kadar anlatırken Odysseia, Yunanlı komutanlardan Odysseus'un Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya yaptığı yolculuğunu dile getirir.

 Zeus, düzenlediği bir toplantıya tanrıçalardan Eris'i davet etmez. 
Bunun üzerine Eris, toplantıya altın bir elma göndererek, bunun "en güzel tanrıçaya" verilmesini ister. Athena, Hera ve Afrodit altın elmanın kime verilmesi gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşünce Zeus, tanrıçaları Paris'e gönderir ve en güzel tanrıçayı Paris'in seçmesini ister. 

Paris altın elmayı Afrodit'e verir. Karşılığında Afrodit, "tüm kadınların en güzeli" olan Helen'i, Paris'e aşık eder. Paris, Sparta'yı ziyaretinde Helen'e aşık olur ve iki aşık birlikte Truva'ya dönerler. 


Kendilerine hakaret edildiğine inanan Yunanlılar, Menelaus ve kardeşi Miken Kralı Agamemnon önderliğinde Aka ordusunu toplar ve Truva'ya bir sefer düzenler. Helen'in iade edilmesi ve kendilerine tazminat ödenmesi tekliflerine olumlu yanıt vermeyen Truvalılar ile uzun ve zorlu bir savaşa girerler.


 Böylece insanlık tarihinin, savaşlar ile yıkılan ve  çok kez üst üste kurulan Troia'nın arkeoloji ve tarih açısından en önemli yanlarından birisi kentin yıkılıp, yanıp yeniden aynı yerde kurulması. Genellikle bir kent yıkıldığında bir başka yere kurulur. Oysa Troia hep aynı yerde yeniden kurulmuş. Böylece insanlık tarihinin, kültürün, mimarinin 5 bin yılını izleme, öğrenme şansı vermiştir. 


Troia;
Dünya kültürlerini birleştiren ve en çok referans verilen kültürel miras alanı
Doğu ve Batı arasındaki diyalogun ve mücadelenin en köklü simgesi.
Eski dünyayı ve kültürel gelişmelerini anlamada bir penceredir.







Troas’ın çevre alanlarının zenginliği;

·      Alexandria troas
·      Asos
·      İda dağı
·      Apollon smintheion
·      Parion
·      Neandria
Efsaneleri ,savaşları, Tarihi yarım adası, eşsiz boğaz sefası , Bozcaadası ve Gökçeadası ile göz kamaştırmaya ve keşfedilmeyi bekliyor.




2018 Unesco Dünya kültür mirası listesine girişinin 20. Yılında Çanakkale’nin tarihi kültürel zenginliğini tüm dünyaya duyurmak ve Ulusal kanallarda yerini almasını sağlamak için önemli bir yıl olacaktır.
Yıl boyu uluslararası kültür, sanat ve spor etkinlikleri Çanakkaleli olarak hepimiz üzerimize düşeni yapmak için el ele vermeliyiz. Çanakkale’nin hak ettiği değeri bu tarz organizasyonlarla tüm dünyaya duyuracağımızı tüm kalbimle inanıyorum…




 






Atatürk'ü bilinmeyen yönleri ile anmak

                                  


                                   SAYGIYLA  VE SEVGİ İLE ATATÜRK

         Hayatı üzerine kitaplar yazılan, dünya tarihine yön veren, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 79. Yılında, kendisini saygı ve özlem ile anıyor.  Atatürk’ü ve anılarını ,  hep birlikte hatırlayalım …
         Atamızın boyu 1.74 kilosu 75 civarındaydı. Ayakkabıları siyah rugan, ayakkabı numarası ise 42 idi. Takım elbiselerinin modelini kendisi çizer, gardırobundaki tüm gömleklerinin rengi beyaz idi.

       Yemek yemekle arası çok olmayan Atatürk, Aşçısı Halit Atay’ın belirtiği üzere , en çok sevdiği yemeklerin başında etsiz kuru fasulye ve pilav gelir. Öğrencilik yıllarında alıştığını ve bu yüzden sevdiğini söylemişti. Geceleri geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığında, karnı acıktığında peynirli omlet yer,  kahvaltıda tercihini peynirli omletten yana kullanırdı.


         Küçüklüğünü  Selanik’te ailesi yanında geçiren Atatürk annesi Zübeyde Hanımın yaptığı Selanik usulü ıspanaklı böreği sever, meze olarak da tercihini favadan yana kullanırdı. Türk kahvesi içmekten büyük zevk alan atamız ,günde 10-15 fincan Türk kahvesi içerdi.
          Sanata ve sanatçıya büyük değer ve saygı gösteren Atatürk, müzik dinlemekten zevk alır, çok güzelde zeybek oynardı .


Atatürk’ün sevdiği  ve dinlemekten zevk aldığı şarkılara gelecek olursak…
Kimseye Etmem Şikayet, Müzeyyen Senar
Vardar ovası
Havada Bulut Yok
Çökertmeden Çıktımda Halilim
İzmir’in Kavakları
Sarı Zeybek

Hayvan dostu olan Atatürk’ün  Foks adında bir köpeği vardı. Atatürk son köpeği foks’u Yalova kaplıcalarına gittiği bir gün seyyar fotoğrafçılık yapan Hasan Efendiden 50 liraya satın almıştır. Bundan sonraki hayatını Türkiye’nin kurucusunun yanı başında geçiren  foks ,ölümünde derin üzüntü yaşatmıştır. Anılarında köpeğinden bahsederken, Atamızın gözleri dolu dolu olurdu..
Foks’un doldurulmuş hali 2002 yılında açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesinde ziyaretçileri karşılamaktadır.
Atatürk spor yapmayı sever, yüzer ,düzenli bir şekilde ata biner ve bilardo oynardı.

     Kütüphanesinde yüzlerce kitabı  vardı. Saatlerce  kitap okumasını çok severdi ,en çok sevdiği kitap Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı romadır. Kitabı sürekli yanında taşır ve zaman zaman rastgele bir sayfa açar okurdu.


Atatürk’ün yazdığı 13 adet kitap bulunmaktadır.

·      Zabit ve Kumandan ile Hasbihal(1918)
  ‘’Uyuşuk zihinlerden , durgun kanlardan meydana  gelen kitleler, taş , demir ve odun     yığınlarından daha boş ve çirkindir.’’
·      Nutuk (1927)
      ‘’Ulusal ve çağdaş bir devletin kuruluş öyküsü’’

·      Geometri (1936 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda yazılmıştır)Bugün kullandığımız üçgen, dörtgen, çap, artı, eksi, bölü ,oran gibi Türkçe kelimeleri Atatürk buldu.

·      Atatürk’ten mektuplar
       ‘’A. Afet İnan ile Atatürk arasında yazılan mektupları kapsamaktadır.’’
·      Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri‘’5 ciltlik bir eserdir’’           
·      Atatürk’ün Hatıra Defteri
·      Arıburnu Muhabereleri Raporu
·      Karlsbad Hatıraları
·      Medeni Bilgiler
·      Bölüğün Muharebe Eğitimi
·      Takımın Muharebe Eğitimi
·      Taktik  Tatbikat Gezisi
·      Taktik Meselelerin çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler

                               




Anılarla Atatürk:


Az Gelir
Ağustos 1915..
Çanakkale Savaşı’nın kritik günleri.
İngiliz birlikleri hücum üstüne hücum tazeliyor ,Türk birlikleri direniyor, dayanıyor.
Atatürk, yapılması gerekenler için Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya başvurur ,bir yanıt alamaz.
Ordu Komutanı Alman General Liman Vol Sanderes’e dilekçe üstüne dilekçe yazar, telgraf üstüne telgraf çeker…
Geçen her dakika aleyhimize işlemektedir. Sonunda karargahı Yalova’da bulunan Alman Komutanı telefonla aradı. Alman Komutan sordu ’’Durumu nasıl görüyorsunuz ,nasıl bir önlem almak gerektiğini düşünüyorsunuz?’’
‘’Durumu nasıl gördüğümü daha önce size bildirmiştim .Önleme gelince; bu dakikaya kadar alınabilecek çok uygun önlemler vardı ama bu dakikadan itibaren alınacak tek bir önlem vardır…’’
Nedir o?
Kumanda ettiğiniz bütün güçleri emrim altına veriniz ,tek önlem budur!
Liman Von Sanders , alaycı bir yanıt verdi:
Çok gelmez mi?
Atatürk kendinden emindir:
Az bile gelir!
Telefon kapandı.
Daha sonra istediği tüm yetkiler, Atatürk’e verildi ve düşman Çanakkale’de durduruldu.

                                                                                                                             Falih Rıfkı Atay,
                                                                                                                   Atatürk’ün Bana Anlattıkları,



Diktatör
1930 yılında Ankara Halkevinde yapılan 1. Tarih Kongresi’nin sonunda bir çay partisi verildi.
Partinin samimi havası içinde bir öğretmen Atatürk’e,
Paşam birçok Avrupalı yazar sizin için diktatör diyor, ne diyorsunuz? Diye sorunca Atatürk güldü:
‘’Diktatör olsaydım , siz bu soruyu bana soramazdınız’’ dedi.
                                                                                            Anlatan: Vedat Nedim Tör


Son Arzu
Yeşili ve ağaçları çok seven Atatürk ,hayatı boyunca cepheden cepheye koştuğu için yeşile hasret kalmıştı..
Bu yüzden Ankara’yı yeşillendirmek için çok caba harcadı.
Son günlerinde , manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan’a şöyle dedi:
‘’Son arzum yeşillik ve ağaçlık, fakat yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır.’’


     Atatürk isminde çiçek vardır. Anıtkabirde aslanlı yolun sonundaki köşelerde ve Atatürk’ün mozolesinin dört bir yanında  yerini almıştır.


    Komada 30 saat kalmış ,komaya girmeden önce Mustafa Kemal Atatürk doktoruna dikkatle bakıp ,son söz olarak ‘’Ve Aleykümselam’’ dedikten sonra  komaya girmiş ve bir daha gözlerini açamamıştır…

    10 kasım 1938 Perşembe günü   saat 09:05 geçe Dolma Bahçe Sarayı’nda  hayata gözlerini kapadı.
Tüm ulusu ve Dünya’yı yasa boğmuştur.
Atamızı sevgiyle , saygıyla ve minnetle anıyoruz…                                   
                                                                                                             

                                     Okumamış olanlar için Atatürk’ten Nutuk…