7 Ocak 2019 Pazartesi

Gözlerim gözlerinde


Geceye bir şiir bırakalım.


Gözlerim Gözlerinde

Hep böyle  çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde  uzak bir işik mi yanar?
Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var;
Kiyisindaymiş gibi en sakin  denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi  ben senin limaninda
Firtinalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik  hiç  bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar  sürsün senin yaninda...

Hiç yumma gözlerini, işigin eksilmesin,
Gündüzüm aydinligim, ipek  böcegim benim!
Güz bahçemde açilmiş o son çiçegim benim!

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayirma gözlerimden  çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansiz, o kuytu  gözlerini.

Ümit Yaşar Oğuzcan

2 Ocak 2019 Çarşamba

Aynam olur musun?


         
            Sevgiyle bakan görebilir.


Birgün uyanacaksınız ve her zaman yapmak istediğiniz şeyler için zaman kalmamış olacak.
Ne yapmak istiyorsanız bugün yapın. Paulo coelho
Bazen sizede olurmu sanki başkalarının istediği hayatı yaşıyormuşuz hissi.
Nasıl yaşamak isterseniz  öyle yaşayın ama kalbinizin ,kulağınıza fısıldamalarına önem verin. Hakikat belkide orada gizlidir. Kendini bul
Kendimizi ıvır zıvır bağlılıklardan kurtarmaya çalışmalıyız. Bu bağlılıklar binlerce ben'i ayakta tutar.Büyük ben’in doğa bilmesi için bu ben'ler ölmelidir. Ki onlar ölmek istemez o zaman uyanma fırsatı yardıma gelir. Uyanmak demek kendi hiçliğini fark etmek demektir.
Sufizmde bir deyiş vardır; " baktığımızda gördüğümüz tek hakikat kendi yansımamızdır." Tabiatında kusur görmek varsa; gökyüzüne baktığında siyah bulutlardan başka birşey göremezsin.
Günün birinde bir derviş hocasına  ,hocam ayna olmak diye bahsettiğiniz konuyu tam olarak idrak ettiğimi düşünmüyorum  demiş. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz? Der
Hocası dervişi dinler ve ertesi sabah onula göl kenarında buluşmasını ister. Derviş gün ağarmadan yola çıkar. Gölün kenarında konuşurlar.
Evlat senin iki göz bebeğinden birinde bir leke var. Hangisi olduğunu biliyor musun?
Hocam çok ufak yaştan beri yanınızdayım. Tekkenizde  benim bildiğim hiçbir yerde ayna yok. Uzun zamandır kendi gözbebeklerime  bakma şansım olmadı.
Önce gözlerini kapat ve hangi gözbebeğinde leke olduğunu bana söyle. Ama sakın yanlış söyleme. Eğer bilemiyorsan bilemiyorum de.
Görmek istemeyenden daha kör kimse yok.
Hoca cebinden çıkardığı bir ayna parçasını dervişin suratına tutar. Derviş gözleri kapalı halde hissetmeye çalışır ama nafile..
Bilemiyorum.
1. Ders bu dünyada görmek istemeyenden daha kör kimse yoktur. Eğer biri görmek istemiyorsa , gözlerini hakikate sıkıca kapatmışsa ona ayna tutman imkansızdır.
Hoca yavaşça dervişin başını eğer ve bir çamur birikintisine bakmasını ister . Derviş ne kadar dikkatli baksa da gözbebeklerini göremez.
2. Ders kendini temizlememiş kimse sana berrak bir ayna olamayacaktır. Etrafında seçtiğin insanların samimi birer gönül yolcusu olduklarından emin ol.
Derviş, hıcasının dediklerini dikkatlice dinlemektedir.
Hoca gölden bir kap temiz su alır ve dervişin önüne koyar. Derviş tam eğilip göz bebeklerine bakcakken hoca hırkasını çıkarıp dervişin başını örter. Derviş; hocam bütün güneşi kapattınız, karanlıkta hiçbirşeyi göremiyorum.
3. Ders zihnin karanlığı kalbin aynalığına gölge düşürdüğünde ayna işlevini yitirir. Birine ayna tutmak istiyorsan kalbini sevgiye açtığından emin olmalısın.
Hoca hırkayı kaldırdığında derviş kendi gözlerini görmeye başlar. Bir süre baksada gözbebeklerinden birindeki lekeyi göremez.
Hocam, ben hala lekeyi göremiyorum.
Sevgili evlat, aslında gözbebeklerinden birinde leke yok. İnsan zihinle baktığında kusur, gönülle baktığında aşk görür.
Kendimizle ilgili takıldığımız kusurları çoğu sahte aynaların bize gösterdiği yansımalardır. Bir ustanın çırağına karşı en büyük görevi çırağın kalbinde yatan bir usta olduğunu ona anımsatmaktır. Her insanın kalbinde hakikat gizlenmiştir. Kalbi gerçek sevgi ile aydınlanmış kişilerin aynasından görmemiz dileğiyle.

"Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam'a bakar. Özünü görmek isteyen can'a bakar. "Mevlana

Sevgide kalın.

31 Aralık 2018 Pazartesi

Yeni yıla mesajım var


              Yeni sayfan hazır başlayabilirsin...


Ben  seneleri pek hatırlamam zamanın önem yoktur benim için. Önemli olan bana bıraktığı anılar ve bana hissettirdikleri olduğunu düşünürüm. Kimisi çok güzeldir kimisi  güçlenmen için hüzünlüdür. Konusu ne olursa olsun, içinden üzerimize düşen dersi alıp yolumuza devam etmek oluyor.
2018 benim kendimi dinlediğim bir yıl oldu. Yeni şeyler keşfettiğim keşfettikçe şaşırdığım ama yoluma devam ettiğim bir yıldı. Biraz yavaş ilerledim ama ilerlemeyi hiç bırakmadım.
Mutluluktan havalara uçtuğumda oldu şok olup şaşırdığımda yok artık bu olmaz deyip beynimin donduğu da oldu ama hepsinin öğrenmem gereken filmler olduğunu anladım kimseye kızmadım, yargılamadım.
Benim yıllarca itina ile büyüttüğüm kanatlarım vardı. Kendini akışa bırakınca ve çocuklarla birlik olunca uçmaya tekrardan başlıyorsun. Rüzgarını başlatmak yol almanın keyifli yanı.
Bazen  hiç beklemediğin nereden geldiği belli olmayan bir el seni itiyor uçmaya başla diye onu da duyup kanatlanıyorsun...
Sen yeter ki kendi kanatlarının farkında ol.
Hangi kuş ağacın dalının kırılmasından korkar, onun  güvendiği kendi kanatlarıdır.
Dilerim yeni yılda herkes büyük mutluluklar yaşasın ama  küçük mutlulukları büyütmeyi unutmasın.
“ İyilik de , kötülük de, mutluluk da, mutsuzluk da bulaşıcı... Bu yüzden etrafınızdaki insanlara dikkat edin.”  M.Longston
Sevdiğimiz kim varsa sağlığı yerinde olsun. Bizimle birlikte nice güzel yılları olsun ama kötü günleri de omuz omuza geçirmeyi bilsin.
Hayallerimiz olsun, yaptıkça tik atalım.
“Her şeyi zaman varken yapmak gerek.
Geciktirilmiş sözler, askıya alınmış hayaller, ertelenmiş itiraflar bir gün hepsi size pişmanlık olarak geri dönmeden önce, henüz vakit varken”
Aklının bir köşesinde bulunsun bir senin planların var bir de hayatın sana hazırladığı planlar var bilirsen yoluna devam etmen kolay olur.
Gülümsemeyi unutmayalım.  “Bir de ağız dolusu gülümsemeyi unutma hiçbir zaman” N.Hikmet ,yanılmış olamaz.
Gülümseyin işte;
Kimine yalandan, kimine inattan,
Kimine içten, kimine küfürden,
Kimine sevgiyle,kimine “Aşk” ile
Bir şekilde gülün o yerine gider.
Neyimiz varsa paylaşalım. Olmayanı da bulup getirelim bulalı,bir olalım.
Yapmaktan bıkıp uslanmayacağımız işimiz olsun. Her gün yeniden öğrendiğimiz.
Daha çok şükredelim elimizdekiler için. Sevdiklerimiz için, sağlığımız için vb. Listeni çoğalt coşsun.
Bütün bağımlıklarımızı geride bırakalım
Kalıplardan sıyrılalım.
Sadeleşelim.
Kendimize zaman ayıralım.
Sevelim sevilelim.
Kalbinin ritmini hep duy, kalbinin ritmiyle dans etmeyi bilmenin zevkine varalım.
Biz hazırım.
Hadi bakem 2019 biz hazırız  gel bakalım. İyi ki geldin.

7 Aralık 2018 Cuma

Kadın Hakları Günü

      

5 Aralık Kadın Hakları Günü



     5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi. Avrupa’da bir çok ülkede bu hakkı kullanamazken gende bu çok önemli bir gelişmedir.Bu hakkı kadınlara  Cumhuriyet ve Atatürk sağlamıştır.Seçme ve seçilme hakkına Fransa’da kadınlar 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960 ve medeni kanunu kullandığımız İsviçre’de 1971 yılında kavuştular.

TÜRKİYE'DE KADINLARIN KATILDIĞI İLK SEÇİM
Kadınlar siyasal haklarını ilk kez 1930 yılındaki Belediye seçimlerinde kullandılar. Seçimler, Eylül başından Ekim’in 20’sine kadar sürdü. Şehir meclislerine girebilen kadınlar arasında İzmir seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’nın iki kadın adayı olan Hasane Nalan ve Benal Nevzat Hanımlar ile, İstanbul seçimlerinde CHF adayı olan Rana Sani Yaver (Eminönü), Seniye İsmail Hanım (Beykoz), Ayşe Remzi Hanım (Beyoğlu), Nakiye (Beyoğlu), Latife Bekir (Beyoğlu) Hanımlar vardır.
Bu seçimlerde Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde belediye başkanı seçilen Sadiye Hanım, "Türkiye'nin İlk Kadın Belde Belediye Başkanı" olmuş ve bu görevi iki yıl yürütmüştür. Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı ise çok partili siyasal yaşama geçildikten sonra seçildi. 3 Eylül 1950 tarihinde yapılan yerel seçimlerde 27 üyesi bulunan Mersin Belediye Meclisine seçilne Müfide İlhan, ilk kadın il belediye başkanı oldu.
“Kahraman Türk kadını!
Sen yerlerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.”
                     Mustafa Kemal Atatürk 
       Saygı ve özlemle anıyorum...
Bu anlamlı güne denk gelsin istedim. Yılmaz Özdin’in kitabı  M. Kemal  
Atatürk’ün yaşam hikayesi ve bilmediğimiz müthiş anı ve bilgilerle dolu baş ucu kitabı muhakkak okuyunuz ve okutunuz efem 

3 Kasım 2018 Cumartesi

Çoçukla oynanacak parmak oyunları

                 

                     Parmak Oyunları

Parmak deyip geçmeyin. Düşünün parmaklarımı nasıl oyuna dönüştürebilirim diye . Kim bilir ne güzel yeni fikirler çıkacaktır.
Çok basit  ben bir kaç tane ipucu vericem gerisi tamamen sizin yaratıcılığınız teslim.



  • Parmakların ucuna insan veya hayvan resmi yaparak tiyatro oynatmak.



  • Işıkları kapatın. Feneri duvara yansıtın. Elinizle hayvanları canlandırın.



  • El ele tutuşun kimin baş parmağı üste kalacak oyunu oymayın.



  • Bilek güreşi yapın



  • Elinin üzerine kalp çizin kalbim hep seninle deyin.

  • Parmak boyası ile renkleri öğrenir

  • El baskısı yaptırın. Sonrada ufak dokunuşlarla resme dönüştürün.




  • Parmak kuklaları alın yeni masallar yaratın birlikte. El becerisi olanlar örebilir.



  • Parmaklarınızla o tutmuş ,bu kesmiş , bu  pişirmiş , bu yemiş ,bu hani bana hani bana demiş oynayın.
Benim aklıma gelenler bunlar. Sizin aklınıza gelenler hangisi.
Ne yaparsan yap sevgi ile yap.





11 Eylül 2018 Salı




                       Kuşağımıza küpe olsun mu?

Eflatun'a" İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?" Diye sorduklarında

Filozof tek tek sıralamış:
Çocukluktan sıkılırlar; büyümek için acele ederler.
Ne var ki çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.
Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar.
Sonuçta, ne bugünü ne de yarını, yaşarlar.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar.
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
Hayat akıp gidiyor, seyirci kalmayın sahip çıkın ve siz nasıl istiyorsanız öyle yaşayın.
Hayatın planı olduğunu unutmayalım,akışa kendimizi sessizce bırakalım.

Siz siz olun sakın ha bu kısır döngünün içine düşmeyin.
Sevgide kalın...

11 Ağustos 2018 Cumartesi

Troia Festivali Çanakkale

                          FESTİVAL ZAMANI...




Truva atı, Çanakkale'nin simgesi, kordonun incisi olarak gelen herkesi selamlıyor.
Truva atı;Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. Savaş yaklaşık 10 yıldır  sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarfından da sevilen Odysseus 'un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. En iyi askerleri atın içine saklayıp geri çekilmeye başlarlar. Sabah olduğunda askerlerin olmadığını görüp savaşı kazandıkları için sevinmeye başlayan halk tahta atı şehrin içine kadar çekip şehir meydanı yerleştirirler. Gece olup herkesin uyduğu sırada askerler tahta atın içinden çıkarlar. Şehrin surlarının kapısını açıp düşmanı içeriye alırlar. Böylelikle 10 yıl boyunca yenilmeyen şehir bir tahta ata yenilir ve  savaş kazanılır. Çok etkileyici değilmi.
Kısa bir bilgiden sonra festivale geri dönebiliriz.

Türkiye ve Dünya için önemli bir festival olan 55. Uluslararası TROİA  Festivalinin  başlamasına sayılı günler kaldı.
Festival kelimesi latince festa kelimesinde gelir, festa ;parti, bayram anlamına gelir, ilk kez 1200’lü yılların başında kullanılma girmiş ve yerleşmiştir.
Festival kelime anlamı olarak , genellikle yerel bir topluluk tarafından belirlenmiş ve geleneksel olmuş gün ve tarihlerde kutlanan, yapıldığı yörenin imgesi haline gelmiş etkinlikler. Özel önemi olan sanat gösterisi, şenlik anlamına gelir.
Eski zamanlarda bir çok kültürde festivaller tanrı ve tanrıların huzurunda duruş anlamına gelmiş, festivallerin insanlara tanrı tarafından verildiğine inanılmış ve kutsal kabul edilmiştir. Tarih boyunca festivaller ,insanlık adına hep önemli olmuş.
Toya Antik Kenti’nin UNESCO Dünya kültür mirası listesine alınmasının yirminci yılında kültür ve turizm bakanlığı tarafından 2018 yılı “Troya Yılı”ilan edilmiş. Türkiye ve Dünya basınında büyük yankılar yaratmış sanata ve kültüre önem gösteren sanatçılar ve bilim insanları tarafından Troya Antik  kenti adeta taçlandırılmış ve ziyaretçi akınına uğramıştır.
Troya Büyük İskender’den ,Fatih Sultan Mehmet’te, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yani Dünya’ya yön veren ,tarihin seyrini değiştirmiş önemli isimlere ilham kaynağı olmuş etkileyici bir destandır.
Dünya’da herkesin bildiği Troya Anadolu topraklarında ,Anadolulu ozan olan Homeros tarafından kaleme alınmış büyük bir gurur ve önemli bir destan.
Troya tarihiyle, savaşları, barışları, Truva atı ve destanı ile  insanların üzerinde  çok etkileyici olmuş. Hoşgörü, kardeşliğin  ve uğruna savaşlar yapılan büyük aşkı içinde barındıran 3200 yıllık gerçek bir destan.
İçinde barındırdığı duygu çeşitliliği , tüm dünya ile güçlü bir iletişim ve kültür köprüsü oluşturmuştur.

Troya antik Kenti’nin arkeolojik çalışmaları, bugünün arkeoloji bilimi açısından çok önemli olmuş.
Bu başarının  ardında ki en önemli isim kuşkusus, Prof. Rüstem Aslan, ismini sırf Türkiye ‘de değil Dünya’ya duyurmuş. Kendisini ve ömrünü Troya’ya adamış bir bilim insanı. Dünya’nın en önemli uzmanlarından birisi.
Prof. Manfred Osman Korfmann’ın ardından Troya’nın kazı başkanlığını üstlenmiş. Rüstem Aslan’ın tarih ve arkeoloji dışında ki edebiyat merakı bizlere yeni bir kaynak kazandırmıştır.
Rüstem Aslan’ın “Yeni Başlayanlar için Troya” kitabını, okuması son derece zevkli bu kitabı herkese tavsiye ederim.
Troya yılı kapsamında bir çok etkinlik gerçekleşiyor. Spor ve sanat dalında yapılan aktiviteleri sakın kaçırmayın.
“Troya yılı” dolayısıyla Fazıl Sayın bestelediği Troya sonatını kaçırmak istemeyenlerle 9 Ağustos 2018 Perşembe günü ,  Çimenlik   kalesindeyiz.

Festival ile  detaylı bilgiye, Çanakkale belediyesinin duyurular sayfasından ulaşabilirsiniz.
Dünya genelinde birçok ülkenin eğitim müfredatına giren,darısı bizim eğitim müfredatına  alınması dileğiyle. İlyada ve Odesa destanı. Okumayan herkese ısrarla öneriyorum. Gençlerimizin okuması için öncü olalım. Görenler görmeyenlere duyurma sorumluluğu size ait.



İnsanı iki şey ayakta tutar. Biri sağ ayak, diğeri sol ayak.İyi seyirler
Sevgi ile kalın...